Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2009 Yılı Bütçe Kanun Tasarısı Üzerinde Plan ve Bütçe Komisyonunda Yaptığı Konuşmanın Özeti

? Bugün arz güvenliği yerine arz güvensizliği söz konusudur
Kasım ayı AKP?nin hükûmette altıncı yılını doldurup yedinci yılına girdiği aydır. Altı yıllık sürenin enerji sektörü açısından değerlendirmesini yaptığımızda AKP?nin bu süreyi iyi değerlendiremediği ortaya çıkmaktadır. Görünen odur ki, AKP, enerji sektöründeki rolünü sadece mevcut yasalarda değişiklik yapmak veya yeni yasalar çıkarmak olarak belirlemiştir. Ancak, alelacele çıkarılan yasalarda sonradan ciddi aksaklıklar ortaya çıkmış ve sürekli yeni değişiklikler yapılmak zorunda kalınmıştır. Enerji sektörü âdeta bir yasa karmaşasına boğulmuştur.
Bugün enerji sektöründeki en temel sorun arz güvenliğidir. Elektrik sektöründe hükûmetlerin belki de en büyük sorumluluğu olan arz güvenliğini sağlama konusunda bu Hükûmet başarısızdır. Bugün arz güvenliği yerine arz güvensizliği söz konusudur. Geldiğimiz noktada Türkiye?nin yedek kurulu gücü kalmamıştır. Türkiye, mevcut santralleriyle, özellikle pik saatlerde talebi karşılayamaz durumdadır. AKP Hükûmeti elektrik sektörü açısından yatırımsız bir döneme imza atmıştır. 2008 yılında sisteme eklenen yeni kurulu güç bugüne kadar sadece 468 megavattır. Geçmişte yılda 1.500-2.000 megavatın üzerinde güç ekleyen Türkiye?den bu noktaya gelinmiştir. Hükûmetin iş başına geldiği 2002 yılından son dönemlere kadar geçen süreçte dünya genelinde yaşanan büyüme ve yatırım trendinden Türkiye de önemli bir pay alabilecekken bu fırsat dönemi âdeta heba edilmiştir. Bir yandan elektrik piyasasında serbestleşme hedeflenirken, diğer yandan özel sektörün yatırım yapması için gerekli olan yatırım ikliminin tesis edilmesi noktasında son derece tutuk davranılmıştır. Başta elektrik fiyatları üzerinde son aylara kadar uygulanan baskı olmak üzere lisans uygulamalarında yapılan yanlışlıklar, yetersiz teşvikler gibi nedenler özel sektörün yatırım yapma iştahını söndürmüştür.

? Zamlarla tüketimin frenlenmesi amaçlanmaktadır.
TEİAŞ?ın elektrik enerjisi projeksiyonuna göre Türkiye 2009 yılından itibaren elektrik talebinin karşılanamayacağı, yani elektrik açığının yaşanacağı bir noktaya gitmektedir. Bunun en büyük sorumlusu tabii ki bugünkü Hükûmettir. Bu noktada Hükûmet umudunu büyümenin yavaşlaması nedeniyle talebin düşmesine bağlamıştır. Talep düşüşü enerji sektöründe Bakanlık için kurtarıcı olmuştur. Zamlarla da bir yönüyle tüketimin frenlenmesi amaçlanmaktadır.
 
? Hükûmet doğal gaza bağımlılığını ortadan kaldırma noktasında hiçbir şey yapmamıştır
Türkiye elektrik üretiminde doğal gazın payı yaklaşık yüzde 50 düzeyindedir. Hükûmet işbaşına geldiği ilk günlerde elektrik üretiminde doğal gazın sahip olduğu yüksek payı çok ciddi eleştiri konusu yapmaktaydı. Yapılmış olan doğal gaz anlaşması sorgulanıyordu. Bütün bu eleştirilerine rağmen, altı yıldır iktidarda olan Hükûmet doğal gaza bağımlılığını ortadan kaldırma noktasında hiçbir şey yapmamıştır, yapamamıştır; yerli kaynak demiştir, ancak, yerli kaynakların gereğince değerlendirilmesi de sağlanamamıştır. Büyük çaplı herhangi bir hidroelektrik santralinin temelini atmamış, rüzgâr santrallerinin devreye alınmasını geciktirmiştir.
? Sayın Bakanın dile getirdiği bütün bu kaynaklar önümüzdeki yıllarda Türkiye?nin arz açığını kapatabilmesi için yeterli olmayacaktır.
Sayın Enerji Bakanının güneş enerjisi, jeotermal enerji gibi kulağa hoş gelen söylemleri var. Bunların hepsi güzel ancak bu güzel ifadeler, bu güzel kavramlar gerçek tabloyu gözden kaçırmaya yetmemektedir. Bu söylemler durumun vahametini bilmeyenler için boş bir umut yaratmaktan öteye gitmemektedir. Gerçek şu ki, Sayın Bakanın dile getirdiği bütün bu kaynaklar önümüzdeki yıllarda Türkiye?nin arz açığını kapatabilmesi için yeterli olmayacaktır. Bu noktada Hükûmetin pembe tabloları bir kenara bırakarak acilen gerçeklere dayanan uzun dönemli stratejiler ortaya koyması gerekmektedir.

? Elektrik için beş yıl zam yapmama ve bununla övünme politikasının ardından bu yıl elektriğe yapılan zammın oranı yüzde 65 düzeylerindedir. Bu zamlarla 4 kişilik bir ailenin elektrik tüketimi 230 kilovat hesabıyla 2007 yılında 36 YTL iken, bugün 21 YTL artışla 57 YTL?ye çıkmıştır. 21 YTL?lik artış Hükûmet tarafından küçümsenebilir ama bunun dar gelirli bütçesi üzerinde çok büyük bir yük yarattığını unutmayalım.

? Doğal gaz fiyatlarındaki artışlar inanılmaz boyutlardadır. Altı yıllık dönemde doğal gaz satış fiyatları yüzde 200?ü aşan oranda artmıştır. Elektrik üreticilerine yapılan doğal gaz satışında fiyat artışı bu yıl yüzde 80?ler düzeyindedir. Bu aynı zamanda elektriğe gelecekte de zam demektir.

Tüm bu politika ve uygulamalara baktığımızda, altı yıllık AKP Hükûmeti döneminde özel olarak elektriğin, genel olarak da enerji sektöründe vizyonsuzluğun, plansızlığın ve başarısızlığın hakim olduğu ortaya çıkmaktadır. Türkiye?nin enerjide büyük atılımlar gerçekleştirebileceği altı yıllık uzun bir dönem birkaç doğru yasa ve uygulama dışında boşa geçirilmiştir.

? Hidroelektrik santrali açısından Karadeniz?de hangi projeler vardır? Özellikle Trabzon?daki projeler hangileridir? Trabzon?un Araklı ilçesinde denize dökülen Karadere üzerinde kaç tane HES projesi vardır?

? Trabzon doğal gaz projesi ne durumdadır, hangi ilçeleri kapsamına alacaktır?

 

Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm almak zaten karar verin. Biz mağazasında geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen üç gün beklemek zorunda.