? Doktor sayısındaki düşüşü endişeyle karşılıyorum ? Ana ve çocuk sağlığı ve aile planlaması konusunda ideali yakaladık mı Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm bulmak zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen tam olarak bir saat beklemek zorunda.
Türkiye?deki sağlık harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı düşmektedir. Bu son derece önemlidir. 2002 yılında toplam sağlık harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 5,9?ken, 2006 yılında bu rakam 5,7?ye düşmüştür. Bu çok önemli. Daha önce eski gayrisafi yurt içi hasıla rakamlarıyla OECD ortalamalarına yakın veya ona paralel düzeyde seyrettiğini zannettiğimiz sağlık harcamalarının OECD ortalamalarının oldukça altında olduğunu gördük. OECD ortalaması 2005 yılı için yüzde 9?dur. Yüzde 9?a kıyasla yüzde 5,7?lik bir harcamaya sahip olan Türkiye, bu harcama 2002 yılının gerisindedir. Bunun üzerinde ciddi olarak düşünmek gerekir.
Toplam sağlık harcamalarına ilişkin kamu bütçesinin, kamu ve özel sektör harcamalarının tutarı azalmaktadır.
Sayın Bakanın konuşma metnin olduğu kitapçıkta ?1999 yılına kıyasla muayene edilen kişi sayısı 2008 yılında yüzde 160 oranında artmasına rağmen, hekim başına düşen günlük müracaat sayısı sadece 43?ten 47?ye çıkmıştır, yani yüzde 10 oranında artmıştır.? diyor. Bir doktorun bir günde 47 kişiyi muayene etmesi düşünülemez. O nedenle doktor sayısındaki düşüşü, koruyucu sağlık hizmetlerindeki doktor sayısındaki düşüşü bence endişeyle karşılamak gerekir. Burada bir takviye ihtiyacı var.
Bütçe rakamlarına baktığımda, bazı hizmetlere yönelik olarak 2009 yılı bütçesinde öngörülen ödeneklerin neredeyse 2007 yılı bütçesinde öngörülen ödeneklerle aynı düzeyde olduğu veya ona kıyasla çok küçük bir artış gösterdiği görülmektedir. Örneğin Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğünün 2007 yılı bütçe ödeneği 107,2 milyon YTL, 2009 yılı bütçe ödeneği 107,5 milyon YTL. 2007 yılında verilen ödeneğin tamamını Genel Müdürlük kullanmamış, 86,8 milyon YTL?sini kullanmış, 2008 yıl sonu gerçekleşmesini bilmiyoruz. Bu kadar az ödenek verilmesi veya önceki yıllara kıyasla ciddi bir artış öngörülmemiş olması, ana ve çocuk sağlığı ve aile planlaması konusunda ideali yakaladığımız anlamına mı gelmektedir? Herhangi bir ihtiyacımız yok mudur? Yoksa bütçe kısıtları nedeniyle mi bu kaleme bir ödenek aktarılmamaktadır?
Aynı şeyi Verem Savaş Dairesi için söyleyeceğim. 2007 yılı bütçe ödeneği 67,6 milyon YTL, 2009 yılı ödeneği 72,3 milyon YTL, yüzde 6?lar düzeyinde bir artış. Kanser Savaş için aynı durum söz konusu. 2007 yılı bütçe ödeneği 4,5 milyon YTL, 2009 yılı bütçe ödeneği 4,7 milyon YTL. Sıtma Savaşta aynı durum söz konusu, fakat onu sorularıma dâhil etmiyorum, çünkü onunla ilgili bir açıklama yaptınız, o konuda başarılıyız dediniz, belki o miktar ödenek yeterli olabilir, ama bütçe tasarısını incelediğimde Verem Savaş, Kanser Savaş, Ana Çocuk Sağlığı için Sıtma Savaş türü bir açıklamayı yapmıyorsunuz. Yani bunda başardık, sona geldik, o nedenle bir ödenek ihtiyacı yoktur yorumunu yapamıyorum o cümleleriniz karşısında.
? 22 Temmuz seçimlerinden sonra 5 milyon civarında yeşil kart iptal edildi
Rakamlar açık. Hükûmetin rakamlarına göre 5 milyon civarında yeşil kart Ağustos sonu itibarıyla, Temmuz öncesine kıyasla iptal edilmiş durumdadır. Sayın Bakana bu geçen yılki bütçe görüşmelerinde de soruldu. Sayın Bakan, aktif ve pasif yeşil kart şeklinde bir açıklamayla bunu Komisyona sundu, yani iptal edilenler pasiftir, onlar yine yoksul konuma gelirse, yeşil kart alabilecek konuma gelirse tekrar yeşil kart alırlar anlamında. Açık ve net bir şey var, seçime kadar yeşil kart verilmeye devam edildi, seçimden sonra iptal edildi. İptalinde herhangi bir yanlışlık olmayabilir, hak etmeyen kişiler bunu almış olabilir, o zaman sorun bu kişilere neden seçime kadar sürekli her ay yeşil kart verildiğidir.