? Hükûmet, yerel seçimlere giderken, bütçe imkânlarını hovardaca harcamıştır Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm almak zaten karar verin. Biz sirk geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.
Türkiye?de, özellikle 2006 yılından itibaren bütçenin gelir tarafında ciddi bir bozulma başlamıştır. Bu, vergi indirimlerinin olduğu bir sürece denk gelmektedir. Bunun anlamı şudur: Hükûmet, vergi indirimleri yaparken vergi gelirlerindeki azalışı telafi edecek diğer önlemleri uygulamaya koymamıştır. Bütün ülkeler vergi oranlarını indirirken onların vergi yükünde ciddi bir azalış görmüyoruz, onlar başka vergi tabanını genişleten önlemler alıyor. Ama Türkiye, sürekli vergi indirimlerini uygulamaya koyan ama buna mukabil, vergi gelirlerindeki azalışı telafi edecek alternatif önlemleri uygulamaya sokamayan bir program izlemiştir. Bugün, Hükûmetin karşı karşıya kaldığı açmaz da budur. Bir taraftan, bütçenin gelir tarafında meydana gelen çok ciddi azalış, öte taraftan, harcamalardan fedakârlık edememek; bu açmaz, Hükûmetin elini kolunu bağlamaktadır.
Hükûmet, yerel seçimlere giderken, bütçe imkânlarını olağanüstü hovardaca harcamıştır, seçim için bütçe disiplinini feda etmiştir. Bugün yaşadığımız sıkıntıların gerisindeki nedenlerden birisi de budur. Her şeyi küresel krize bağlamak yanlıştır. 2006 yılından beri kaybolan mali disiplin bugün içinde bulunduğumuz sıkıntıların temel nedenlerinden bir tanesidir.
? Teşvik paketinin kendi içinde birçok tutarsızlıklar vardır
Bugün Hükûmetimiz bir teşvik paketi açıkladı. Teşvik paketini incelemeye çalıştım. Teşvik paketi tabii ki, kötü bir şey değildir, teşvik etmek şüphesiz iyidir. Ama teşvik, var olan bir kaynağı dağıtmaktır. Şu an olmayan kaynak dağıtılmaktadır. Teşvik paketinin kendi içinde de birçok tutarsızlıkları vardır. 30 tane ili dördüncü bölge olarak, Güneydoğu Anadolu Bölgesi?nden Karadeniz Bölgesi?ne kadar aynı grupta toplamışsınız ve bu 30 bölgeye aynı teşvik modelini uyguluyorsunuz. Bunun sıkıntısını, açmazını daha önceki Teşvik Yasası?nda gördük, bu yıl sonuna kadar o yasa da uygulanıyor. Ama yine o yanlışta bu pakette ısrar edilmiştir.
? Ekonomide ihtiyaç GÜVENdir
Ekonomide ihtiyaç, güven veren bir programdır, güven veren makroekonomik dengelerdir, güven veren bütçedir, güven veren vergi gelirleri politikasıdır, güven veren büyümedir; ?küçülme? ise bunun adı, güven veren küçülme oranının tespitidir. Sanal dengeler üzerine bir bütçe kurup bu bütçenin dengelerini krize rağmen değiştirmezseniz, eskisinde ısrar ederseniz kimseye güven veremezsiniz. Güven veremediğiniz bir ortamda vergi indirimi ve teşvik gibi politikalarla ekonomiyi düze çıkarmanız da mümkün değildir.
? Vatandaş otomobil alırken katma değer vergisi ödeyecek, ÖTV ödeyecek, devlet alırken ödemeyecek
Tasarı, bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak hassasiyet gösterdiğimiz bazı düzenlemeler yanında olumlu bazı düzenlemeleri de içeriyor. CHP olarak Plan ve Bütçe Komisyonundaki çalışmalar sırasında tasarının olumlu düzenlemelerini destekledik, daha iyi olması için çaba sarf ettik. Aynı anlayışı Genel Kurul çalışmaları sırasında da ifade edeceğiz, göstereceğiz.
KOBİ?lerin birleşme işlemlerinin önündeki vergi engelinin kaldırılması olumlu bir düzenlemedir. Mikro işletmeler yani 10?dan az işçi çalıştıran KOBİ?ler Tasarıda yoktu. Bunu, bizim önerimizle ve tabii ki tüm partilerin, iktidar partisinin desteğiyle Tasarıya monte ettik.
Tasarıdaki lisanslı depoculuğun geliştirilmesi için verilen vergi teşvikleri, tarım ürünlerinin daha sistemli bir şekilde piyasada dolaşabilmesi için ve finansman imkânı yaratabilmesi için önemli bir düzenleme olmuştur.
Ama bunların yanında, tasarıda olumlu bulmadığımız veya eksik bulduğumuz düzenlemeler de var. Şimdi, bunlardan birincisini sizlerin dikkatine sunmak istiyorum: Hükûmet tasarısında, Başbakanlığın satın alacağı veya kiralayacağı motorlu taşıtlar için katma değer vergisi, özel tüketim vergisi ve gümrük vergisi istisnası getirilmişti yani Başbakanlık uçak kiralarsa, uçak satın alırsa, otomobil satın alırsa bunlar katma değer vergisinden istisna olacaktı; bunun kabul edilebilir bir yanı yoktu.
Bunu Komisyonda uyardık. Uyarımızdan sonra tasarıda yer alan şekil daha farklı oldu, daha vahim oldu. ?Evet? dedi Hükûmet, ?Başbakanlık olması yanlış, bunu tüm devlete şamil kılalım yani devletin alacağı tüm otomobiller katma değer vergisinden ve özel tüketim vergisinden istisna olsun.? Vatandaş otomobil alırken katma değer vergisi ödeyecek, ÖTV ödeyecek, devlet alırken ödemeyecek.
?Efendim, işte bir cepten öbür cebe, vergi de devlete girmiyor mu?? Şimdi, mantık bu. O zaman, devletin alacağı buzdolabını da katma değer vergisinden istisna edelim, onu da istisna? Devlet gıda alıyor, onu da istisna edelim. Devam edelim, devlette çalışanların ücretlerini, maaşlarını gelir vergisinden istisna edelim, nasıl olsa bir cepten öbür cebe. Bunu son derece sakıncalıdır, yanlıştır.
? AKP ilk Hükûmete geldiğinde, elektrik faturaları üzerindeki yüzde 3,5 oranındaki TRT payını kaldıracaktı?
Tasarıda, TRT?nin gelirlerine yönelik olarak bir düzenleme yapılmaktadır. TRT?nin gelir yönünden desteklenmesine imkân getiren bir düzenleme var. Düzenleme anayasal yönden eksiktir, tartışmalıdır. Ama şunu da hatırlatmak isterim: AKP ilk Hükûmete geldiğinde, elektrik faturaları üzerindeki yüzde 3,5 oranındaki TRT payını kaldıracaktı. Bunun yüzde 1,5?unu kaldırdı ilk üç ayda da yüzde 2?si yedi yıldır duruyor -sekizinci yıla doğru gidiyoruz- o ne oldu acaba?
? Ulusal Çay Konseyinin ne iş yaptığını merak ediyorum
Lisanslı depoculukla ilgili hükümleri olumlu bulduğumuzu, tamamen desteklediğimizi ifade etmeliyim. Düzenleme tarım sektöründe üretici açısından birtakım kolaylıklar belki getirecektir ama bugün tarım sektörünün yaşadığı sorunların çözümünü arayacağımız maddeler değildir bunlar.
Daha iki hafta kadar önce Hükûmet Doğu Karadeniz Bölgesi?nde çay fiyatını ilan etti. Çaya verilen fiyat artışı yüzde 6,4?tür. Çayın girdi fiyatlarındaki artış yüzde 35?lerin üzerindedir. Yüzde 6,4?lük artışı savunmak mümkün değildir. Bir de üreticinin sorunlarıyla ilgili olan bir Çay Konseyimiz var, Ulusal Çay Konseyi var. Başkanlığını da iktidar partisinin bir milletvekili yürütmektedir. Ulusal Çay Konseyi acaba çay üreticisinin sorunlarını ne zaman sahiplenecektir? Ne zaman Hükûmetin gündemine, Meclisin gündemine getirecektir? Böyle bir tabloyu maalesef Ulusal Çay Konseyinden göremiyoruz. Ulusal Çay Konseyinin doğrusu ne iş yaptığını merak ediyorum.