Çevre ve Orman Bakanlığı?nın ormanları koruma ve ülkenin orman varlığını artırma konularında görevli olması yanında, görevde olan Sn. Bakanların da bu konuda titizlendiğini biliyorduk. Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm atanmış zaten karar verin. Biz mağazasında geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen üç gün beklemek zorunda.
Ancak şimdi Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu ile bu anlayışın ters yüz edildiğini ifade etmek isterim. Ülkenin orman varlığını artırmak, ormanları korumak gibi kavramların Çevre ve Orman Bakanlığının gündeminde ikinci plana düştüğünü görüyoruz. Sayın Bakan döneminde kanun tanımayan bir anlayışla özel ağaçlandırma alanları imara açılmıştır.
Hatırlanacağı üzere 3194 sayılı İmar Kanununa 24.07.2008 tarihli ve 5793 sayılı Kanunla bir hüküm eklendi. Bu hükme göre ?Hazine?nin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ağaçlandırılmak üzere izin verilen taşınmazlardan projesine uygun olarak ağaçlandırılanlar, imar planı kararıyla başka amaca ayrılamaz?
İmar Kanununa eklenen bu hükmün amacı; ülkenin orman varlığının artırılması bağlamında özel ağaçlandırma alanlarının korunması, ağaçlandırma alanlarının imar planı değişiklikleriyle yapılaşmaya açılarak tahrip edilmesini önlemektir. Esasen bu alanlarda ağaçlandırma yapılacak kişilerle Hazine arasında yapılan kiralama sözleşmesine göre Çevre ve Orman Bakanlığınca onaylanan projeye uygun olarak ağaçlandırma yapılmakta ve kiralama süresi ağacın ömrüne göre çok uzun yılları (100 yıla, belki 100 yıldan da fazla) kapsayabilmektedir.
Çevre ve Orman Bakanlığı; 30.04.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Ağaçlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile İmar Kanununda 2008 yılında yapılan değişikliğe aykırı olarak özel ağaçlandırma alanlarında yapılaşmanın yolunu açmıştır.
Yönetmelik değişikliğine göre,
?Özel ağaçlandırma sahalarının tamamı veya bir bölümü 6831 sayılı Kanunun 17nci Maddesinde sayılan tesislerin kurulması amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarının talepleri halinde kamu kurum ve kuruluşlarına Orman Genel Müdürlüğünce tahsis edilebilir. Bu durumda özel ağaçlandırma sahibinin tüm giderleri ve zararları adına saha tahsisi yapılan kurum veya kuruluş tarafından özel ağaçlandırma sahibine defaten ödenir.?
Yönetmelik değişikliği kanun tanımayan, Parlamento?nun iradesini yok sayan, ormanları korumak, ülkenin orman varlığını artırmak gibi bir kaygısı olmayan anlayışın ürünüdür.
Çevre ve Orman Bakanlığı yönetmelik ile Kanunu uygulamadan kaldırmıştır.
Bu tavır Hazine ile kişi arasındaki sözleşmeyi bir yönetmelik ile ortadan kaldırmaya cesaret edebilen, hukuk tanımayan bir anlayışın ifadesidir.
Şimdi Sayın Bakan cevap olarak Orman Kanununun 17 nci maddesini okuyup, bu maddede yer alan sağlık, eğitim ve spor tesislerinin kurulabilmesi için bu izni vereceklerini söyleyecektir. Yani eleştirilere kamu hizmetini öne çıkarmak suretiyle cevap vermeye çalışacaktır. Biraz önce ifade etmiştim. Tekrar söyleyeyim: İmar Kanununun ilgili maddesi Hazine arazisi üzerinde yapılan özel ağaçlandırmaların hangi amaçla olursa olsun imara açılmasını yasaklamaktadır. Kanunun getirdiği bir yasağı kamu hizmetini kalkan yaparak yönetmelikle ortadan kaldırmanız mümkün değildir. Ayrıca sözünü ettiğim özel ağaçlandırmaların önemli bir bölümü belediye sınırları içerisinde imar planlarında ?ağaçlandırma alanı? olarak ayrılmış yerlerde yapılmış olan ağaçlandırmalardır. Buralarda imar planı değişikliğine yol açacak düzenlemeler orman, yeşil kaygısı olmayan bir anlayışı gösterir.
Sayın Bakan hukuka aykırı bu yönetmelik değişikliğinden vazgeçmelidir. Bunda ısrar etmek Çevre ve Orman Bakanlığı görevini liyakatle yapmadığını kabul ve itiraf etmektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.