Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı cevaplandırılması istemiyle 21.08.2009 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı?na tarafımdan aşağıdaki metni içeren bir soru önergesi verilmiştir. Kamuoyuna duyurulur. Türkiye?nin aktif bir deprem kuşağı üzerinde bulunduğu herkes tarafından bilinmektedir. Ülke yüzölçümünün çok büyük bir kısmının deprem etkisinde olduğu ve 1900 yılından bu yana 200?e yakın deprem yaşandığı göz önüne alındığında konunun ülkemiz için hayati önemi daha iyi anlaşılmaktadır. 1939?da resmi kayıtlara göre 32 bin 962 yurttaşımızın öldüğü Erzincan Depremi?nden sonraki en büyük deprem olan 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde de 17 bin 480 yurttaşımız yaşamını kaybetmiştir. 17 ağustos depremini takiben 12 Kasım 1999?daki Düzce Depreminde ise 845 yurttaşımız yaşamını kaybetmiştir. 1. 1999 Depremleri sonrasında deprem konusunda gerek üniversiteler gerekse kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde ne tür çalışmalar yapılmıştır? Bu çalışmalar için yapılan harcamaların miktarı nedir? Anılan çalışmalar konsolide edilerek (bir araya getirilerek) yayımlanmış mıdır, ilgili kurumların yararlanılmasına sunulmuş mudur? Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm atanmış zaten karar verin. Biz sirk geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen üç gün beklemek zorunda.
M. AKİF HAMZAÇEBİ
TRABZON MİLLETVEKİLİ
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerindeki depremlerden sonra Türkiye nüfusunun yaklaşık 5?te 1?inin yaşadığı İstanbul merkezli ve yüksek şiddetli bir depremin beklendiği başta bilim çevreleri olmak üzere hemen herkes tarafından dile getirilmektedir. Söz konusu iki depremin ardından depremzedelerin yaralarının hızla sarılması için öncelikli olarak gerekli düzenlemelerin, bu bağlamda konu ile ilgili detaylı çalışmaların yapılacağı, olası depremlerin hasarlarını en aza indirmek amacıyla gerek mevzuat değişiklikleri gerekse mevcut yapı stokunun güçlendirilmesi ve/veya ağır hasarlı olanların yıkılması yönünde çalışmalar yapılacağı işbaşına gelen hükümetler tarafından ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra 2000 yılında bir Başbakanlık Genelgesiyle oluşturulan Ulusal Deprem Konseyi kurulmuşsa da 6 Ocak 2007 tarihli Resmi Gazete?de yayımlanan bir genelge ile ?uygulama alanı kalmadığı, güncelliğini yitirdiği? gerekçeleri ile söz konusu Konsey lağvedilmiştir.
Bu kapsamda sorularım şunlardır:
2. Yapılan çalışmalarında İstanbul?daki yapı stokunun ne kadarının yıkılması, ne kadarının güçlendirilmesi ihtiyacının doğduğu belirlenmiştir? Bunların ne kadarı okul, hastane, köprü, viyadük gibi kamu hizmetinde kullanılan yapılardır? Geçen 10 yıllık sürede bu yapıların ne kadarı yıkılmış, ne kadarı güçlendirilmiştir?
3. İstanbul?daki okulların yüzde 1?inin, kamu hastanelerinin ise binde 1?inin güçlendirildiği iddiası doğru mudur?
4. Deprem bölgesine yönelik olarak Marmara Depremi Acil Yeniden Yapılandırma Projesi (MEER), Türkiye Deprem İyileştirme ve Yeniden Yapılandırma Projesi (TERRA), Marmara Depremi Rehabilitasyon Programı Projesi (MERP), İstanbul Sismik Riskin Etkilerinin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) gibi projelerin yurtdışından hibe ve/veya kredi şeklinde kaynak bulunarak gerçekleştirilmesinin planlandığı yönünde haberler basında yer almıştır. Söz konusu projeler için yurtdışından ne şekilde ve ne kadar kaynak temin edilmiştir? Bu kaynaklar hangi projeler kapsamında nerelerde, hangi işler için kullanılmıştır?
5. Mevcut yapı stokunun bina sahipleri tarafından yenilenebilmesi amacıyla imar planlarında bir değişiklik yapılması düşünülmekte midir?
6. Uygulama alanı kalmadığı ve güncelliğini yitirdiği gerekçeleri ile lağvedilen Ulusal Deprem Konseyi?nin görevleri 6 Ocak 2007 tarihinden bu yana hangi birim tarafından yürütülmektedir?