? Türkiye?de kamu personel rejimi AKP ile birlikte çökmeye başlamıştır Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm atanmış zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç saat beklemek zorunda.
Türkiye?de kamu personel rejimi olarak ?kariyer rejimi? benimsenmiştir. Bu sistemde kamu hizmetinde süreklilik kavramı esas alınır. Ve yine bu sistemde kamu örgütlerinde çalışmaya, tecrübeye dayalı bilgi birikimi esastır. Ancak, maalesef kariyer rejimimiz AK Partiyle birlikte çökmeye başlamıştır.
58?inci Hükûmet 3 Ocak 2002?de ilan ettikleri Acil Eylem Planında ciddi bir personel rejimi reformu yapma sözü vermişti. Bugüne kadar söz verdikleri yönde bir reformları olmadı. Şimdi geldiğimiz noktada, 60?ıncı Hükûmetin gündeminde de kamu personel rejiminde bir reformun olmadığı anlaşılmaktadır. 60?ıncı Hükûmet, 58?inci Hükûmetin vermiş olduğu kamu personel reformu sözünden vazgeçmiştir. Esasen vazgeçmek zorundadır, çünkü, bugüne kadarki uygulamalar bir reformun işaretini vermekten çok, Hükûmetin, AKP anlayışının kadrolaşmasına yönelik örneklerdir.
? AKP, kanun yoluyla kadrolaşma uygulamasını başlatmıştır
Neler yapmıştır 58 ve 59?uncu Hükûmetler;
Teşkilat kanunlarında yapılan değişikliklerle, yöneticilik statüsündeki kadrolarda çalışanların görevlerine son verilerek, bu personelin yerine siyaseten atamalar yapmış ve Türk kamu yönetimi alanında kanun yoluyla kadrolaşma uygulaması başlatmıştır.
Vekaleten atama, vekaleten görevlendirme, yine 58 ve 59?uncu Hükûmetlerin uygulamaya koyduğu bir başka model, bir başka yöntemdir. Gerek kanun yoluyla kadrolaşma gerekse vekaleten atama türünden uygulamalar, esasen statü hukuku çerçevesinde memurluk güvencesine dayalı olarak kariyer ve liyakat ilkeleri esasında kurgulanmış kamu personel rejimini temelden sarsmış ve her türlü hukuksuz uygulamanın önünü açmıştır.
? AKP, kadroya bağlı istihdam yerine, geçicilik ve sözleşmelilik esasını benimsemiştir
Memuriyet statüsünün en temel parçası olan kadro rejimi işlevini göremez hale gelmiştir. Kadroya bağlı istihdam yerine, geçicilik ve sözleşmelilik esasında istihdam hedeflenmiş ve çıkarılan yasalar bu anlayış çerçevesinde çıkarılmıştır.
Geçen yasama döneminde çıkarılan ve geçici işçilerin kadroya geçirilmesi olarak anılan 5620 sayılı Kanunla, ta cumhuriyetin ilk yıllarından beri Türkiye?de uygulanmakta olan memurluk statüsünün deyim yerindeyse âdeta cenaze namazı kılınmıştır. Bu düzenleme ile sözleşmelik statüsü zaruri ve istisnai hallere bağlı olmaktan çıkarılarak yaygınlaştırılmıştır.
? Sigara ve içkideki yüksek ÖTV, kaçağı özendiriyor
Geçen yılki bütçe görüşmelerinde komisyonumuza bilgi veren sayın başkan sigara ve alkollü içkiler satış miktarlarında, monopol öncesi dönemle monopolün kalktığı dönem sonrasını kıyaslamak suretiyle çok ciddi düşüşler olduğunu söylemişti. Son rakamları da ilave ederek, ben birkaç rakamı kıyaslamalı size vermek istiyorum.
Sigara tüketimi 2001 yılında 111 milyar adettir. Bu rakam, 2006 yılında, 2006 yıl sonu itibariyle 107,9 milyara inmiştir. 111,7?den 107,9?a, aşağı yukarı 4 milyar adetlik bir azalma vardır.
İki şekilde yorumlanabilir bu: Ya insanlar sigara tüketimini azalttılar ya da burada bir kaçak var.
Ben, insanların, toplumun sigara tüketimini azalttığı kanaatinde değilim, burada, sigarada bir kaçak olduğunu düşünüyorum. Esasen yüksek Özel Tüketim Vergileri, Hükûmetin bu konudaki Özel Tüketim Vergisi politikasının bu kaçağı teşvik etmektedir. Aynı şey, alkollü içkiler için de söylenebilir. Özel Tüketim Vergisi artışları bu ürünlerin tüketimini azaltmamakta, tam tersine kaçağı özendirmekte, kaçağı artırmaktadır.
? Hükümetin hiçbir yetkilisi ?Bu ürünler sağlığa zararlı ürünler, o yüzden biz tüketimin azaltılması için vergileri artırıyoruz? demiyor. Çünkü amaçları bu değil, bütçe denkliğini sağlamak
Yani, tüketimde azalış gibi gözüken rakamlar, gerçekte bir azalışı ifade etmiyor. Hükûmetin gerçekte amacı ?efendim, biz bunların tüketimini azaltmak istiyoruz, bunlar sağlığa zararlı ürünler, o nedenle vergileri artırıyoruz? olsaydı, böyle bir yorumu bugüne kadar Hükûmet yetkililerinden alabilirdik ama Bunu, zaten, hiçbir Hükûmet yetkilisi ifade etmiyor. Tam tersine, her bütçe bağlanırken bu vergilerdeki artışlar bütçe denkliğini sağlamak adına gündeme geliyor ve Hükûmet ondan sonra artışları gerçekleştiriyor.
Reel olarak Özel Tüketim Vergisi artışı, bu Hükûmet döneminde, 2002 sonuyla 2007 yılını kıyaslarsak, gayrisafi millî hasılaya oran olarak yüzde 50 oranında artmıştır.
? Dolaysız vergilerin payını, toplam gelir içindeki payını azaltan Hükûmet, bunun telafisini alkollü içkilere ve sigaraya Özel Tüketim Vergisi artışı yapmak yoluyla bulmaya çalışmıştır. Bu da vergi adaletini bozmaktadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.